1.  ANADOLU'YAYÖNELİK İLK TÜRK AKINLARI 

              Türklerin Anadolu'yu yurt olarak seçmesinde etkili olan faktörler

                   -Anadolu nüfusunun az olması

                  -Anadolu topraklarının verimli ve hayvancılığa uygun olması

                  -Anadolu'nun siyasi yapısının çalkantılı olması

                 -Anadolu'nun ticaret yolları üzerinde bulunması

                 -Anadolu'nun üç tarafının denizlerle çevrili stratejik bir konumda bulunması


             1040-1299 Yılları Arasında Meydana Gelen Önemli Askeri Gelişmeler

                  Bu Savaşlar;

              1040 = Dandanakan savaşı

              1048 = Pasinler Savaşı

              1071 = Malazgirt Savaşı

              1176 = Miryokefalon Savaşı

              1187 = Hıttin Muharebesi 

              1096-1270 = Haçlı Seferleri

            Büyük Selçuklu Devleti'nin Kuruluş Süreci 


            

        Selçuklu başbuğları, Dandanakan Kalesi önlerinde onlarla kesin sonuçlu bir meydan savaşı yapmaya karar verip derhal harekete geçtiler.

 Üç gün devam eden ve 8 Ramazan 431 (23 Mayıs 1040) günü sona eren savaşta birlikten mahrum, aç, susuz ve yorgun Gazneli ordusu, özellikle savaş tekniğini çok iyi bilen Çağrı Bey’in mahirâne taktik ve saldırıları karşısında kesin bir yenilgiye uğratıldı.Selçuklular, Karahanlı ve Gazneliler’le yaptıkları uzun ve çetin mücadelelerin doruk noktasını teşkil eden Dandanakan zaferinden sonra Büyük Selçuklu Devleti’ni kurdular. Savaşın son günü Selçuklu beyleri yaptıkları toplantıda Tuğrul Bey’i yeni devletin ilk sultanı ilân ettiler ve civardaki hükümdarlara fetihnâmeler göndererek zaferlerini bildirdiler. Dandanakan zaferi, Türk-İslâm ve dünya tarihi açısından çok önemli sonuçlar doğurmuştur.

Büyük Selçuklu Devleti Dandanakan Savaşı’nda kazandığı zaferin ardından Anadolu’nun fethi için yeni akınlar düzenledi. Bu akınlar Doğu Roma İmparatorluğu’nda büyük bir rahatsızlığa neden oldu ve Türklerin üzerine öncü birlikler gönderildi.

Şehzade Hasan ve arkadaşlarının Doğu Romalılar tarafından şehit edilmesi üzerine Tuğrul Bey hem Şehzade Hasan’ın intikamını almak hem de gaza yapmak amacıyla Doğu Roma üzerine yürüdü. Ermeniler ve Gürcüler de Doğu Roma ordusuna askerî destek verdi.

18 Eylül 1048’de Erzurum civarındaki Pasinler Ovası’nda Rum, Ermeni, Gürcü ve Abaza kuvvetlerinden oluşan elli bin kişilik bir orduyla karşılaştı.

 Bu sırada Selçuklu ordusunun başında Tuğrul Bey’in üvey kardeşi Kutalmış bulunmaktaydı.

Pasinler Savaşı , Selçukluların Doğu Roma İmparatorluğu’yla yaptığı bilinen ilk savaş olarak tarihe geçti.


     Pasinler Savaşı'nın Türk tarihinin seyrine etkileri 

          VI-VII. yüzyıllarda Sasaniler ile Doğu Roma İmparatorluğu, daha sonraları ise Doğu Roma İmparatorluğu ile Müslümanlar arasında çeşitli mücadeleler yaşanmış, bu mücadeleler sonucunda Anadolu şehirleri harabeye dönmüştü. Doğu Roma İmparatorluğu Balkanlarda Oğuzlar, Kumanlar ve Peçeneklerle mücadele ederken bir yandan da sık sık hükümdar değişikliği yaşamaktaydı. Bu durum devlet düzeninin bozulmasına ve halkın devlete olan güveninin sarsılmasına neden oldu. Ayrıca Doğu Roma ordusunun mali ihtiyaçlarının daha fazla vergi toplanarak karşılanmaya çalışılması, insanların zorunlu görevlerde çalıştırılması, tekfurların halka zulmetmesi, adil olmayan yöntemlerle vergi toplanması, imparatorluk memurlarının ve ordu mensuplarının masraflarının artması, Doğu Roma İmparatorluğu’nun kötü yönetilmesi ve bazı bölgelerde isyanların başlaması Türklerin Anadolu’ya yerleşmesini daha da kolaylaştırdı.


Anadolu seferleri yeniden hız kazandı. Alp Arslan, çok sağlam surlara sahip olduğu için ele geçirilemeyeceği düşünülen Ani Kalesi’ni Ağustos 1064’te fethetti. 1066 yılından itibaren Gümüştegin, Afşin, Emir Sanduk gibi güçlü Türk beylerinin komutasında düzenlenen akınlarla Orta ve Güney Anadolu’da birçok şehir ele geçirildi.

Bu dönemde Balkanlarda Peçeneklere karşı yürüttüğü mücadeleyle tanınan Romanos Diogenes (Romen Diyojen), Doğu Roma imparatoriçesi ile evlendirilerek Ocak 1068'de Doğu Roma yönetiminin başına geçti. Yeni imparatordan beklenen en önemli iş, imparatorluğun doğu sınırlarını neredeyse tamamen ele geçiren Türkleri Anadolu’dan çıkarmaktı. Bu nedenle Diogenes, büyük bir hazırlık yaparak hem sınır güvenliğini korumak hem de Selçuklu başkenti Rey’e kadar ilerlemek amacıyla 13 Mart 1071’de İstanbul’dan hareket etti. Diogenes komutasındaki Doğu Roma ordusu, Anadolu’daki merkezî güzergâhı tercih ederek Malazgirt’e ulaştı. Bu sırada Selçuklu Sultanı Alp Arslan ise Mısır’daki Fatımiler üzerine düzenlediği bir sefer nedeniyle Halep civarında bulunuyordu. Doğu Roma ordusunun Anadolu’da ilerlediği haberini alan Alp Arslan, hemen ordusunu geri döndürerek Malazgirt önlerine geldi. 


              Miryokefalon Zaferi 

            Malazgirt Zaferi’nin ardından Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış ve Türkler gruplar       hâlinde Türkistan’dan gelerek buraya yerleşmeye başlamıştı. Bu dönemde Anadolu topraklarının büyük bölümü Doğu Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetindeydi. Ancak Türkiye Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan’ın Anadolu’daki Türk varlığını güçlendirmek amacıyla düzenlediği seferler Doğu Roma İmparatorluğu için ciddi bir tehdit oluşturuyordu. Bu nedenle Doğu Roma  İmparatoru Manuel Comnenos (Manuel Komnen), 1176’da Fransız, Alman, İngiliz, Sırp, Macar,  Gürcü, Kıpçak ve Peçeneklerden destek alarak büyük bir orduyla harekete geçti. Askerî güzergâhı takip ederek Balıkesir üzerinden Miryokefalon istihkâmlarının bulunduğu, bol suya      ve zengin geçim kaynaklarına sahip olan Göller Bölgesi’ne ulaştı.

Doğu Roma İmparatorluğu ordusu yol boyunca salgın hastalıklar nedeniyle birçok kayıp verdi. Sultan II. Kılıçarslan, Doğu Romalıların zor durumda kaldığını görünce onlara barış teklifinde bulundu ancak İmparator Manuel savaşma konusunda kararlıydı. Bunun üzerine Selçuklu ve Doğu Roma orduları Miryokefalon istihkâmlarının yakınında karşı karşıya geldi. Savaş başlamadan Doğu Romalıların geçeceği askerî ve tarihî geçidin yamacında mevzilenerek pusu kuran Selçuklu askerleri, ani bir baskın yaparak Doğu Roma ordusunun büyük bölümünü dağıttı. İmparator Manuel Comnenos kalan askerleriyle direnmeye çalışsa da başarılı olamadı ve Selçuklular büyük bir zafere imza atarak 17 Eylül 1176’da Miryokefalon Savaşı’nı kazandı.         

         

     İlk Türk Beylikleri

  -  ÇAKA BEYLİĞİ (1081-1093)

  Çaka Bey tarafından İzmir ve çevresinde kurulmuştur. Çaka Bey, Anadolu'daki ilk                              Türk denizcisi olarak ilk Türk donanmasını kurmuş, Bizanslılarla mücadele etmiştir.

    - SALTUKLULAR (1072-1202) 

    Ebu'l-Kasım Saltuk tarafından Erzurum ve çevresinde kurulan Anadoludaki ilk Türk beyliğidir. Ermeniler ve Gürcülerle mücadele etmişlerdir. Günümüzde Erzincan ili sınırları içinde bulunan Mama Hatun Külliyesi Saltuklular Dönemi'nde inşa edilmiştir.

     - MENGÜCEKLİLER (1080-1228)

      Mengücek Gazi tarafından Erzincan ve çevresinde kurulmuştur. Gürcüler ve Rumlarla mücadele etmişlerdir. Anadolu'daki ilk külliye olan ve günümüzde Sivas ili sınırları içinde bulunan Divriği Ulu Cami Külliyesi'ni inşa etmişlerdir.

       - DANİŞMENTLİLER (1080-1178)

        Danişment Gazi tarafından Sivas ve çevresinde kurulmuştur. Anadolu’da hüküm süren en güçlü Türk beyliğidir. Haçlılarla mücadele ederek Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında etkili olmuşlardır. Anadolu'daki ilk medrese olan ve günümüzde Tokat ili sınırları içinde bulunan Yağıbasan Medresesi bu dönemde inşa edilmiştir.

       - ARTUKLULAR (1102-1231)

       Artuk Bey tarafından Anadolu’nun doğu ve güneydoğusunda kurulmuştur. Hasankeyf, Mardin ve Harput merkezli üç kola ayrılmıştır. En uzun süre hüküm süren Anadolu beyliğidir. Dünyanın günümüze ulaşan en büyük kemer açıklığına sahip ilk taş kemerli köprü olan Diyarbakır'daki Malabadi Köprüsü, Artuklular tarafından inşa edilmiştir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar